61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Sona Erdi
Geçtiğimiz yıl Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne katılacak olan filmlerden “Kanun Hükmü” adlı belgesel sansürlenmişti. Böyle olunca sinemacılar, jüri, yönetmenler festivalden toplu olarak çekilmişti. Gösterecek film kalmayınca festival iptal olmuştu.. Festival bu yıl bakanlık desteği almadan, Antalya Belediyesi’nin destekleriyle gerçekleşti.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek yaptığı kapanış konuşmasında, sinemanın toplumları, şehirleri, ülkeleri değiştiren bir güç olduğunu söyledi. Böcek;”Ülkemizde ilk kez gerçekleşen ve sinema sektörümüz için çok önemli olduğunu düşündüğüm güzel bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Festivalimizin içinde bulunan çalıştayımızda önemli bir karar aldık. Sinema Eser Sahipleri Federasyonu ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde festivalimizde gösterime giren tüm film sahiplerinin telif haklarını ödeyeceğiz. Sinema emekçilerimize hayırlı uğurlu olsun.” Şeklinde bir açıklama yaptı ve Böcek gelecek yıl festivalin 7-16 Kasım 2025’te gerçekleşeceğini belirtti.

Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Festivalin kapanış ve ödül töreni, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’nde yapıldı ve Artlocalist yazarları olarak biz de gösterimlerde ve törende oradaydık. Festival kapsamında Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda ‘En İyi Film’ ödülünü Nadim Güç’ün yönettiği ‘Mukadderat’ kazandı. Bu sene ulusal yarışma seçkisinin çok zayıf olduğu konuşulurken hem jürinin hem sinema yazarlarının hem de halkın ortak noktada buluştuğu ve beğendiği film Mukadderat olmuştu, bu sebeple filmin aldığı bu ödül herkesi sevindirdi.
Kostümler için ‘Cahide Sonku Ödülü’, ‘Gülizar’ filminin kostüm tasarımcısı Yağmur Ergül’e, ‘En İyi Senaryo Ödülü’ ‘Evcilik’ filminin Yönetmeni Ümit Ünal’a, ‘En İyi Müzik Ödülü’ ‘Balinanın Bilgisi’ filmiyle Serkan Polat, Özgür Alper ve Pınar Bayrak’a, ‘En İyi Kurgu Ödülü’, ‘Fidan’ filmiyle Melike Kasaplar’a verildi. Artlocalist ekibi olarak festivalden sonra Büyükada’ya dönen yönetmen/senarist Ümit Ünal ile güzel bir ada gününde festival ve son filmi Evcilik üzerine bir röportaj gerçekleştirdik, sizlerle paylaşıyor olacağız.

Törende ‘En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’, ‘Gülizar’ filminin yönetmeni Meral Aktan’a, ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’, ‘Fidan’ filminin oyuncularından Ayça Bingöl’e, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü ise ‘Mukadderat’ filmindeki rolüyle Osman Sonant’a takdim edildi.
‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ iki oyuncuya layık görüldü: ‘Ayşe’ filmindeki rolüyle Binnur Kaya ve ‘Mukadderat’ filmindeki rolüyle Nur Sürer. Binnur Kaya, hayatını sevdiklerine adayan tüm kadınlar adına ödülü almak istediğini belirterek, kadınların birlik kurup, ses çıkarmasına rağmen görüllmediğine dikkat çekti.
Nur Sürer ise ödülünü alırken “Kadınlardan, çocuklardan ve ağaçlardan elinizi çekin” dedi.Sürer aynı zamanda ödülünü Yılmaz Güney için aldığını ifade etti. Oyuncunun tam da böyle bir zamanda, kadınlara kötü davranışları olduğu polemikleri yaşanmış olan Güney’i anması yeni polemiklere yol açtı.
‘En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ‘Evcilik’ filmindeki rolüyle Nejat İşler’in oldu. ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ ödülü, ‘Balinanın Bilgisi’ filminin yönetmeni Murat Has’a, ‘Film Yön’ Ödülü ise’Ayşe’ filmine gitti. ‘Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü’, ‘Ayşe’ Filminin Yönetmeni Necmi Sancak’a giderken, ‘Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü’nün sahibi ise ‘Gülizar’ filminin yönetmeni Belkıs Bayrak oldu. Gülizar festivalde beğenilmiş filmlerden biriyken Ayşe filmi, diğer filmlere nazaran sönük kaldığı konuşulduğu için aldığı ödüllerle sürpriz yaşattı.

Festivalde ulusal kısa filmleri de izleme şansı bulduk ve açıkçası ulusal uzun metrajdan daha iyi bir seçkiyle karşılaştık. Gecede, ‘Ulusal Kısa Film Yarışması’nda, ‘En İyi Film Ödülü’nün sahibi ‘Neredeyse Kesinlikle Yanlış’ filminin yönetmeni Cansu Baydar oldu. Oyunculuğuyla tanıdığımız, ‘Mükemmel’ filminin senaristi ve yönetmeni Ece Dizdar’a da ‘Jüri Özel Ödülü’ verildi. Dizdar, yazıp yönettiği bir filmle ‘Altın Portakal’ almanın heyecanını yaşadığını belirterek duygu dolu anlar yaşadı. ‘Ulusal Belgesel Film Yarışması’nın ‘Jüri Özel Ödülü’ de yine ekipçe izleme şansına eriştiğimiz Ali Kemal Pasiner’in yönettiği ‘Bedri Rahmi Eyüboğlu: Toprağın Sırrına Erenler’ belgeseline gitti. ‘En İyi Belgesel Film Ödülü’ ise yönetmenliğini Fatma Karakuş Kaçmaz’ın üstlendiği ‘Kadranı Olmayan Saat’in oldu.
Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda ‘Jüri Özel Ödülü’nü ‘The Witness’ ile (Şahit) yönetmen Nader Saeivar aldı. Yönetmen Saeivar kapanış gecesinde orada bulunuyordu veİran’da aylar önce sokağa çıkan kızlar adına ödülünü aldığını belirterek savaşların bitmesini, kadın cinayetlerinin sona ermesini temenni ettiğini dile getirdi. ‘En İyi Yabancı Film’ ödülü ise Ana Guevara ve Leticia Jorge’nin ‘Don’t You Let Me Go’ (Beni Sakın Bırakma) filmine gitti. Sinema Okulları Öğrenci Filmleri Yarışması’nda ‘En İyi Öğrenci Filmi’, ‘Sistem’ filmiyle Abdülhalim Erez’e, ‘Jüri Özel Ödülü’ ise ‘Döngü’ adlı filmiyle Ramazan Yakut’a verildi.
Festival kadına, çocuğa ve doğaya yapılan şiddetin sona ermesi vaatlerinin öne çıktığı bir tabloyla olaysız kapandıktan sonra gündeme sinema yazarı Tunca Arslan’ın bu sene festivalde yine sansürlenmiş filmler olduğuna ve bunun da iyi olduğuna, artık yeni bir dönemin açıldığına dair söylemi bomba gibi düştü. Ön jüride yer aldığı öğrenilen Tunca Arslan söylemlerinin yanlış anlaşıldığını ifade etse de, sanat üzerine bir gölge gibi düşen sansürün hala çözülmesi gereken bir konu olduğu belli olmuş oldu. Sansürün olmadığı, ifade özgürlüğünün ve şiddetsiz iletişimin normalimiz olduğu günler temennisiyle…
Melis Zararsız