Mayalardan Dubai’ye: Çikolatanın Kültürel Yolculuğu
Tropik kakao ağacının çekirdek denilen tohumlarından yapılan bir yiyecek olan çikolata, dünya çapında büyük bir kültürel öneme sahiptir. Mezoamerika’daki kökenlerinden bugünkü yaygın popüleritesine kadar, çikolata çok sayıda geleneğe, kutlamalara ve mutfaklara entegre edilmiştir.

M.Ö. 1500’lere Uzanan Çikolata Tarihi
Çikolatanın kökleri Mayalar ve Aztekler gibi eski Mezoamerikan uygarlıklarına dayanmaktadır. Bu kültürlerde kakao çekirdekleri çok değerliydi ve para birimlerinden biri olarak kullanılıyordu. Mayalar, dini törenlerde ve özel günlerde “xocoatl” adı verilen bitter çikolatalı bir içecek hazırlarlardı. Bu içeceğin ilahi özelliklere sahip olduğuna inanılıyordu ve doğurganlıkla, güçle ilişkilendiriliyordu. Orta ve Güney Amerika’daki Maya ve Aztek geleneklerine dayanan “Kutsal Kakao Seremonisi” son yıllarda da popülerleşti.
16. yüzyılda Avrupalılar, yeni dünyadan gelen bu egzotik ürünü öğrenmiş ve kendi damak tatlarına uyarlamaya başlamıştır. İlk olarak İspanya’da şekerle tatlandırılan sıcak çikolata, zamanla Fransa, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerine yayılmıştır. Bu süreçte çikolata, yüksek sosyo ekonomik sınıfların en sevdiği lezzetlerden biri haline gelmiştir. Yavaş yavaş, çikolatanın farklı formları ve tatları geliştirilmiş, içecek olarak tüketimden katı lezzetlere geçilmiştir.
17. yüzyılda, Avrupa şehirlerinde seçkinler için sosyal buluşma yerleri olarak hizmet veren çikolata evleri ortaya çıkmıştır. Çikolata bu noktada aristokrat sınıfın bir simgesi haline gelmişti adeta.
Daha sonra sanayi devrimi sonucu şekerle birleşmiş, kitlesel üretimle çikolata yaygınlaşmıştır.

Çikolatanın Kültürel Anlamları ve Sembolizmi
Meksika’da Día de los Muertos (Ölüler Günü): Çikolata, bu bayramda geleneksel olarak tüketilen tatlı bir ekmek olan “pan de muerto” (ölülerin ekmeği) yapmak için kullanılır. Tamamen çikolatadan yapılmasa da, şekerden kafatasları Meksika’daki Ölüler Günü kutlamalarının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu karmaşık bir şekilde dekore edilmiş şeker kafatasları genellikle çikolata veya diğer tatlılarla süslenir ve ölenin yakınlarına adak olarak sunaklara yerleştirilir.
Paskalya: Çikolatalı yumurtalar ve tavşanlar, birçok Batı ülkesinde Paskalya’nın ikonik sembolleri haline gelmiştir.
Sevgililer Günü: Çikolata, sevginin sembolü olarak değiş tokuş edilen popüler bir hediye haline geldi.
Çikolata Festivalleri: Dünyanın dört bir yanında, çikolatanın sevincini ve mutfakta yarattığı olanakları kutlayan çeşitli çikolata festivalleri düzenlenmektedir. Bu festivallerde genellikle çikolata tadımı, atölye çalışmaları, gösteriler ve yarışmalar yer alır. Örnekler arasında Paris’teki Salon du Chocolat ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Kuzeybatı Çikolata Festivali sayılabilir.
Düğünler ve Yıldönümleri: Çikolata genellikle düğünlere ve yıldönümlerine düğün hediyesi veya misafirler için tatlı ikramlar olarak dahil edilir. Şık bir ambalaja sarılmış ya da çiftin isimleri ya da baş harfleri ile özelleştirilmiş çikolatalar yaygın bir seçimdir.
Japonya: Her yıl 14 Şubat’ta kadınlar erkeklere çikolata hediye ederler ve 14 Mart’ta ise erkekler kadınlara rövanş olarak çikolata hediye ederler. Bugüne Beyaz Gün denir.
Noel: Avrupa’da Kasım ayı sonunda başlayan ve adına “Adventskalender” denilen bir Noel takvimi var. Bu takvimlerde her gün için bir çikolata bulunuyor. Bu takvimlerin içinde ve bu dönemde satılan bazı diğer çikolatalar da “Noel Baba” şeklinde oluyor. Çocuklar ve yetişkinler, her gün takvimden yeni bir sayfayı açmanın ve içindeki o tatlı ikramı keşfetmenin beklentisinin tadını çıkarırlar. Bazı kültürlerde, geleneksel bir Noel tatlısı, genellikle çikolatalı pandispanyadan yapılan, yuvarlanan ve bir kütüğe benzeyecek şekilde dekore edilen Yule kütük pastasıdır. Çikolata, Noel şöleninin en önemli parçasıdır.
Mutfakta Çikolata
Belçika: Belçika çikolatası, ilk olarak bir eczanede ilaç kaplamak için üretilen, daha sonra çeşitli aroma ve dolgularla “pralin” adını alan kendine has türü ve yüksek kalitesiyle tüm dünyada adından söz ettiren bir çeşit. En bilinen haliyle istiridye kabuğu şeklindeki “pralin”, dışı kıtır çikolata kaplı, içi yumuşak dolgulu çikolata anlamına geliyor. 1857’de eczacı Jean Neuhaus’un müşteri memnuniyetini artırmak için, yaptığı ilaçların dışını çikolatayla kaplamasıyla başlayan serüven, torunu tarafından ilaç yerine, yumuşak dolguların koyulmaya başlamasıyla “pralin”e dönüşmüş. Yine Belçika’dan çıkan çikolata trüfleri dünya çapında tanınmıştır ve bu tatlılar zengin içerikleri ile çikolatalı tatlılar arasında başı çekmektedir.
Meksika: Mole Poblano, ana bileşenlerinden biri olarak genellikle kakao veya çikolata içeren geleneksel bir Meksika sosudur. Genellikle tavuk veya hindi gibi kümes hayvanları ile servis edilir.
Fransa: Suflenin tarihi, 1650‘li yıllarda çırpıcının bulunmasına dayanıyor diyebiliriz. Fransızca kabarmış, havalanmış anlamlarına gelen soufflé çikolatayla birleşince yüksek miktarda endorfin hormonu salgılayabiliyoruz!
Jamaika: Etlerin marine edilmesini ve ızgara yapılmasını içeren Jamaika yemeklerinde, değişik bir baharat karışımı kullanılır. Bu baharatın bazı varyasyonları, etlere benzersiz bir lezzet veren kakao tozu içerir.
Brezilya: Brezilya’da kakao tozu çeşitli tuzlu yemeklerin hazırlanmasında kullanılır. Bir örnek, yemeğin zenginliğini arttırmak için kakao tozunun eklenebildiği bir siyah fasulye ve domuz yahnisi yemeği olan geleneksel “feijoada”dır.
İtalya: İtalya’da çikolata, tiramisu ve gelato (dondurma) gibi çeşitli tatlılarda bol bol kullanılır.
Amerika Birleşik Devletleri: Amerika Birleşik Devletleri’nin güneybatı bölgesinde, özellikle Teksas ve New Mexico gibi eyaletlerde, kakao tozu sığır eti, domuz eti ve hatta geyik eti gibi av etleri için kuru bir baharat sosu olarak kullanılır. Bu da etlere bir lezzet derinliği katar ve güneybatı mutfağında yaygın olarak bulunan isli veya baharatlı etleri tamamlar.

Modern Kültürde Çikolata
Çikolata, modern kültürde hala ağırlığını koruyor ve çikolata tüketmek, çikolata sunmak, hoşgörü, zevk ve rahatlığı sembolize ediyor. Çikolata, insanların damak tadına hitap etmeye, mutfak kreasyonlarına ilham vermeye ve günlük yaşamın çeşitli yönlerinde bir neşe ve kutlama kaynağı sağlamaya devam ediyor. Çikolata sıklıkla bir hediye, sevgi veya takdiri ifade etmenin bir yolu veya sadece bir ziyafet gibi tüketmek için olarak kullanılıyor.
Kakao çiftçiliğinin çevreye etkisi ve çiftçilerin adil kazanç elde etmeleri de çikolata markaları ile ilgili sosyolojik bir hadise. Adil ticaret sertifikalı çikolatalar bu konuda öne çıkıyor ve farkındalık yaratıyorlar.
Özetle, çikolatanın kültürel önemi medeniyetler ve kıtalar arasına uzanıyor. Çikolata, dünya çapında geleneksel kutlamalara, festivallere ve mutfaklara entegre edilmiş, eski köklerinden evrimleşerek birçok kültürün sevilen bir yönü haline gelmiştir.

Almanya Köln’de Imhoff-Schokoladen Müzesi 1993’ten beri yılda 600 binden fazla ziyaretçi ağırlıyor. Müzede 3 metre uzunluğunda çikolata çeşmesi bulunuyor. Belçika’da Çikolata Köyü müzesi bulunuyor. 7 dilde lezzetli bir tur için tasarlanmış durumda. 2004’te Pelit tarafından İstanbul’da kurulan Pelit Çikolata Müzesi, İstanbul’u temsil eden çeşitli tarihi eserlerin çikolatadan yapılmış maketlerini sergiliyor. Yine pek çok sanat eseri resimlere ve sanatçılara da çikolatalı yaklaşımlar eklemişler.

Dubai Çikolatası Çılgınlığı Nedir?
Bu yeni trendin arkasında Dubai kentindeki “Fix Dessert Chocolatier” adlı bir dükkan var. 2021’de Britanyalı-Mısırlı girişimci Sarah Hamouda ve Filipinli şef Nouel Catis Omamalin’in birlikte kurduğu bu marka, Dubai çikolatasını yaratıyor ve ona “Can’t Get Knafeh of It” adını veriyorlar. (Künefeye Doyamıyorum diye çevrilebilir.) “Bunun global bir lezzete dönüşeceğini hiçbir zaman düşünmemiştim,” diyen Hamouda, bugün Kanada’dan Arjantin’e birçok ülkeden mesajlar aldığını söylüyor. Fix Dessert Chocolatier’e Dubai çikolatası, çıtır kadayıf, fıstık ve tahin ezmesinin çikolatadan oluşan bir dış kabuğun içine doldurulmasıyla yapılıyor. Çikolata tabletinin kendisi de fıstık kremasına batırılıyor. Dubai çikolatası, sosyal medya sayesinde kısa sürede viral hale geldi. Ancak bu başarının ardında sınırlı erişim hissi, restoranların yaratıcı yaklaşımları gibi dikkat çekici unsurlar vardı. Çikolatanın pazarlamasının en önemli özelliklerinden biri ‘’sınırlı erişim ve ayrıcalık’’ algısının yaratılmasıydı. Bu çikolata adından anlaşılacağı gibi zenginliğin sembolü haline gelen Dubai merkezli bir ürün. Dolayısıyla herkesin erişemeyeceği seçkin bir deneyim olarak sunuldu. Pek çok restoran bu popüler lezzeti kendi mutfaklarında yeniden yorumlayarak tatlı tariflerinde kullanmaya başladılar. Sosyal medyadaki influencer içerikleri de, Dubai çikolatasının tanıtımında büyük bir rol oynadı ve işletme mekanlarında içerikler oluşturarak mekanları da tanıtmış oldular. Dubai çikolatası yalnızca farklı lezzetiyle değil, aynı zamanda sosyal medyada yankı uyandıran yaratıcı pazarlama stratejileriyle çok kısa sürede global bir fenomen haline geldi. Bu hikaye, bir ürünün nasıl hızlıca marka olabileceğini ve markaların bu güçten nasıl ilham alabileceğini gösteren harika bir örnek.
Çikolata lezzetli bir yiyecek olmasının ötesinde tarihin, kültürün, bireysel deneyimlerin bir yansıması haline gelmiş durumda. Kakao çekirdeklerinden gelen bu yolculuk kültürleri bir araya getiren bir lezzet mirası adeta. Çikolata sizin hayatınızda nasıl bir anlam ifade ediyor?
Kaynaklar: dergipark.org.tr/, markamutfagi.co
Melis Zararsız