İncelemeKültür & Sanat

Kaykay Kültürü: Asfalt Sörfünden Olimpiyat Sporuna

Kaykay Kültürünün Başlangıcı

Kaykay, 1950’lerde Kaliforniya sahillerinde başlayan ve bugün dünyanın dört bir yanında popüler olan bir yaşam tarzı ve kültürdür. Sokak kültürünün önemli bir parçası olan kaykay, zamanla farklı formlara ulaşarak 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda yerini almış bir “spor dalı” haline gelmiştir. Bu yazıda, kaykayın tarihçesini, kültürel etkilerini ve olimpiyatlara uzanan yolculuğunu inceleyeceğiz.

Kaykayın Doğuşu ve Gelişimi

Kaykay Kültürü: Asfalt Sörfünden Olimpiyat Sporuna

Kaykayın kökenleri 1950’lerde sörfçülerin dalga olmadığı zamanlarda asfalt üzerinde “asfalt sörfü” yapma arayışlarına dayanır. İlk kaykaylar, basitçe tekerleklerin tahtalara monte edilmesiyle oluşmuştu. Ancak bu basit araçlar, gençlerin ve sokak sanatçılarının elinde bir ifade biçimi haline geldi.

1960’larda kaykay, Kaliforniya’nın ötesine yayılarak popülerlik kazandı. Bu dönemde üreticiler, kaykayların daha sağlam ve kontrol edilebilir olması için yeni tasarımlar geliştirdi. 1963 yılında ilk kaykay dergisi “Skateboarder Magazine” yayınlandı ve kaykay, gençler arasında bir fenomen haline geldi.

1970’ler: Gelişim ve Yenilikler

Kaykay Kültürü: Asfalt Sörfünden Olimpiyat Sporuna

1970’ler, kaykayın gerçek anlamda evrim geçirdiği yıllar oldu. Urethane tekerleklerin icadı, kaykayların daha hızlı ve daha konforlu olmasını sağladı. Ayrıca bu dönemde birçok yeni kaykay parkı inşa edildi ve kaykaycılar havuzlarda, rampalarda ve sokaklarda yeteneklerini sergilemeye başladı.

Bu dönemde Tony Alva ve Stacey Peralta gibi isimler, kaykayın sınırlarını zorlayarak yeni hareketler ve stiller geliştirdi. Z-Boys ekibi, havuzlarda yaptıkları cesur hareketlerle kaykay kültürünün ikonları haline geldiler.

1980’ler: Popüler Kültüre Giriş

Kaykay Kültürü: Asfalt Sörfünden Olimpiyat Sporuna
Tony Hawk, X Games’te tarihteki ilk 900 hareketine imza atarken.

1980’ler, kaykayın daha da popülerleştiği ve bir alt kültürden ana akım bir spor haline geldiği yıllar oldu. Bu dönemde kaykaycılar, sokak kaykayını (street skating) geliştirerek şehirlerdeki merdivenler, banklar ve korkuluklar gibi engelleri kullanmaya başladılar.

Tony Hawk ve Rodney Mullen gibi kaykaycılar, vert ramp ve sokak kaykayında yeni standartlar belirlediler. Tony Hawk’ın 1985 yılında ilk defa gerçekleştirdiği “900” hareketi, vert kaykay dünyasında bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Kaykay Kültürü: Asfalt Sörfünden Olimpiyat Sporuna
Rodney Mullen, airwalk.

Bu dönemde Rodney Mullen, sokak kaykayı stilinde birçok temel hareketi keşfetmiş ve hazırladığı videolarla kaykayın sokaklardaki etkisinde büyük bir rol oynamıştır.

1990’lar ve 2000’ler: Küresel Yayılım ve X Games

1990’lar, kaykayın küresel bir spor haline geldiği yıllar oldu. X Games gibi büyük etkinlikler, kaykayın daha geniş kitlelerce tanınmasını sağladı. Bu dönemde kaykay videoları ve dergileri, kaykaycılar arasında bilgi ve teknik paylaşımını artırdı.

2000’ler ise kaykay markalarının ve profesyonel kaykaycıların sponsorluk anlaşmaları yaparak kaykay kültürünü daha da yaygınlaştırdığı bir dönem oldu. Kaykay artık geçim sağlanabilen bir meslek haline dönüştü. Tony Hawk’ın video oyun serisi, kaykayın genç nesiller arasında popülerliğini artırdı.

2010’lar ve Olimpiyatlar

2010’lar, kaykayın olimpiyatlara kabul edilmesi sürecinin başladığı yıllar oldu. 2016 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), kaykayı 2020 Tokyo Olimpiyatları’na dahil etmeye karar verdi. Bu, kaykayın resmi olarak tanınan ve uluslararası düzeyde kabul gören bir spor haline gelmesi anlamına geliyordu.

Günümüzde Kaykay Kültürünün Durumu ve Türkiye’de Kaykay

Kaykay, birçok insan tarafından bir spor dalı olarak anılsa da aslında rekabetten uzak ve tamamıyla özgürce kendini ifade edebilmeye dayanan, yaratıcı bir yaşam tarzı ve sokak kültürüdür.

Bu yaratıcılıkla sokaklar, kaykaycıların kendilerini ifade edebildikleri alanlar haline gelmiştir ve kaykaycılar sadece becerileriyle değil, aynı zamanda giyim tarzları ve müzik seçimleriyle de kendi kültürel kimliklerini oluşturmaya devam etmektedir.

Bu doğrultuda özellikle olimpiyat kararı dünya çapında tartışmalara yol açmış, kaykay dünyasını adeta ikiye bölmüştür.

Bir grup, kaykayın bir olimpiyat sporu olarak görülmesinin kaykayın kültürel gelişiminde faydalı olacağını ve toplumun birçok kesimi tarafından daha kabul görülebilir ve yasal bir alana dönüşebileceğini düşünürken diğer bir grup (çoğunluk), kaykayın tamamıyla bürokrasiden uzak durması gereken bir sokak kültürü olarak kalmasının oldukça önemli olduğu, hali hazırda aykırılıktan doğan ve beslenen bu kültürün bir spor dalı olmadığı ve asla olmayacağını düşünmektedir.

Türkiye’de Kaykay Kültürü

Türkiye kaykay tarihi boyunca birçok farklı kaykay filmi çekilmiş olsa da bizim favorimiz Kadir Küçük tarafından çekimleri ve düzenlemesi yapılan “Kolay Gelsin” oldu.

Ülkemizde kaykay, 80’li yıllarda sokaklarda yerini almaya başlamış, başta İstanbul olmak üzere Ankara, Bursa, Antalya gibi birçok şehirde kaykaycı gruplarına sahip olmuştur.

90’lı yıllarda kaykayın dünyada popüler hale gelmesiyle beraber 90’lı yılların sonuna doğru Türkiye’de ilk kemik nesil oluşmuş, klasikleşmiş balıkgözü lensle çekilen kaykay videoları internete düşmeye başlamıştı.

Türkiye’de kaykay kültürü esas zeminini ise 2000’li yılların başlarında buldu. Gitgide büyüdükçe yaş ortalaması da gençleşen kaykaycı grupları, sokaklarda rastlanması oldukça normal bir alt kültür haline geldi.

Kaykay Kültürü: Asfalt Sörfünden Olimpiyat Sporuna
Backside noseslide, Beşiktaş Meydan. Fotoğraf: Tolga Bölükbaşı

Özellikle İstanbul’daki Beşiktaş Bulvarı (namıdiğer “Meydan”), sadece yerli kaykaycıların değil, aynı zamanda farklı ülkelerden Türkiye’yi ziyarete gelen kaykay takımlarının da ilk durakları olan bir mabet halini aldı.

Kaykay Kültürü: Asfalt Sörfünden Olimpiyat Sporuna
Türkiye Kaykay Milli Takımı 2018 Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil ederken.

2016’da kaykayın artık bir olimpiyat sporu olmasıyla beraber, 2017 yılında Türkiye Kaykay Federasyonu kuruldu ve federasyon ilk Türkiye Kaykay Milli Takımı’nı bu dönemde kurdu.

Günümüzde kaykay, Türkiye’deki kaykaycıların gerek alana gerekse bilgiye ulaşım açısından en rahat olduğu dönemindedir. Nitekim toplum olarak sadece kaykay kültürüne değil, birçok ekstrem ve aykırı kültüre adapte olabilmek için ne yazık ki biraz daha zamana ihtiyacımız olduğu aşikar. Bu doğrultuda bir içgörüyü hatırlatarak kapanış yapmak uygun olabilir:

Kaykay, büyük bir çoğunluğa göre bir spor dalı değil, rekabetten uzak ve tamamıyla bireysel bir kültürel/kültürlerarası yolculuk ve özgürce kendini ifade edebilme sanatıdır, kaykay parkları da çocuk oyun parkları değil, riskli bir kültür için özellikle tasarlanmış performans alanlarıdır.

Bir yorum gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir