Biz Neler Yaşadık?
2024 yılının sonlarındayız. Bundan dört küsür yıl önce tüm dünya tek yürek oldu. Herkes ama herkes evlerine kapanmak durumunda kaldı. Böyle anlatıldığında bir bilim kurgu filmini andırıyor ama bunu hepimiz yaşadık. Zaman geçiyor ve unutuyoruz belki ama biz neler yaşadık öyle?! O süreçten şu anki hayatımıza yansıyanlar nedir, hatırlamak, araştırmak ve bakmak istedik.
Pandemi, global anlamda majör bir sağlık kriziydi ve ekonomik, sosyolojik ve psikolojik alanlarda herkeste ve heryerde büyük etkiler yarattı. Dünya genelinde milyonlarca insan hayatını kaybetti, bir o kadar insan işini kaybetti, dünyanın neredeyse her yerinde ekonomik daralmalar, eğitim sisteminde kesintiler meydana geldi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarında pandeminin sağlık sistemi ile beraber gıda ve iş dünyası sistemlerinde de büyük yıkımlara neden olduğunu belirtti. Dünya genelinde yoksulluk oranlarında büyük artışlar görüldü. Ülkemizde Mart 2020 itibariyle, dünyada belirli bölgelerde belki biraz öncesinde başlamak üzere, küresel olarak aynı kaderi paylaştık ve evlerimize kapandık. Tüm dünyada iş yerleri kapandı, okullar kapandı. Mecburi olarak uzaktan eğitim ve uzaktan iş uygulamaları geliştirildi ve yaygınlaştırılmaya çalışıldı. Teknoloji gündelik yaşamımızın vazgeçemeyeceğimiz, reddedemeyeceğimiz bir parçası haline geldi. Sosyal mesafe kuralları geliştirildi, hijyen standartlarımız değişti. Sanal etkinlikler, online sağlık hizmetleri, online alışveriş siteleri ve benzer çözümler büyük önem kazandı.
Olumlu anlamda bakacak olursak pandemi şüphesiz sağlık ve iyi yaşam konusunda farkındalığımızı artırdı. Düzgün, bilinçli beslenme, düzenli egzersiz yapma gibi disiplinler öncelik kazandı. Stres ve anksiyete artmış olsa da bu sebeple psikolojiye olan ilgi arttı ve başa çıkma yöntemleri revaçta oldu. Aile içi ilişkiler bazen olumlu bazen olumsuz anlamda değişti, dönüştü. Çoğu geçici olsa da pandemi yaşamımızın bazı alanlarında kalıcı değişikliklere neden oldu.
İş Hayatında Uzaktan Çalışma ve Hibrid Modeller
Pandeminin uzun sürmesi ile birlikte uzaktan çalışma pek çok sektörde yaygınlaştı. Uzaktan çalışma, bazı alanlarda verimliliği artırdı. Hibrid model ise pandeminin etkilerinin azaldığı ve artık evlerden dışarı çıkabildiğimiz dönemlerde denenmeye başladı ve oldukça kalıcı oldu. Bu modelde çalışanlar haftanın belirli günlerinde ofise gidiyorlar, belirli günlerinde ise evde çalışıyorlar. Bu çalışma modeli, ofis ortamının sosyal yapısını korumuş oluyor ama uzaktan çalışmanın sağladığı esneklikten de yararlanıyor. Aynı zamanda işletmelerin maliyetlerini düşürmesini de sağlıyor.

İş Hayatında Dijitalleşme
Pandemide şirketler mecburen dijital araç ve teknolojileri kullanarak uzaktan iletişim süreçlerini düzenledi. Bulut bilişim, video konferans yazılımları ve proje yönetim araçları gibi teknolojiler yaygın olarak kullanıldı ve hala kullanılmaya devam ediliyor. Bir yandan siber güvenlik konularında da yeni düzenlemeler gerekti. Şirketler dijital altyapılarını güçlendirmek durumunda kaldılar.
Ayrıca, dijitalleşme, iş gücünün küreselleşmesine de katkı sağladı. Artık şirketler, dünya genelinde yetenekli çalışanlara ulaşmak için coğrafi sınırlamaları aşabiliyor. Bu durum, iş piyasasında rekabeti artırırken, yetenekli çalışanların da daha geniş iş imkanlarına erişmesine olanak tanıyor.

Online Eğitim
Pandemi, eğitim alanında da büyük bir değişime sebep oldu. Dünyanın dört bir yanındaki okullar kapanmak zorunda kalınca, eğitim sistemleri hızla online platformlara geçiş yapmak durumunda kaldı. UNESCO raporlarına göre, dünya genelinde 1.2 milyar çocuk okullarından uzak kalmış ve böylelikle online öğrenme yöntemlerinin benimsenmesini hızlandırmak durumunda kalmış.
Pandemi sürecinde birçok ülke, uzaktan eğitim için dijital platformlar kullanmaya başladı. Bu tür platformlar, uzaktan eğitimin kalıcı bir hale gelmesini sağladı ve şu anda da bu eğilim devam ediyor. Aslında pandemiden önce de online olan eğitimler, sertifika programları, ücretli/ücretsiz farklı öğretim teknikleri geliştirilmişti ancak bu eğitimlerin bazıları ne yazık ki geçersiz, bazıları da yetersiz ve güvenilmez idi. Pandemi sonrasında günümüzde de hala hayatımızda yüzde yüz güvenli online eğitim platform ve uygulamaları mevcut.
Online eğitim avantajlı olduğu kadar sorunları da olan bir sistem oldu. Örneğin teknolojik imkanlara erişimdeki eşitsizlikler, öğrenciler arasında fırsat eşitsizliğine yol açtı. Bu durum, özellikle düşük gelirli ailelerden gelen öğrenciler için büyük bir dezavantaj oluşturdu.
Tüketim ve Alışveriş Değişimleri
Pandemi, e-ticaret sektöründe büyük bir patlamaya neden oldu. Önceden de başlamış olan bu büyüme pandemi sırasında ve sonrasında daha da hızlandı. Bu hızlanma, tüketicilerin evde kalma zorunluluğu nedeniyle online alışverişe yönelmesiyle gerçekleşti. Bu durum, e-ticaretin sadece büyük şirketler için değil, küçük ve orta ölçekli işletmeler için de önemli bir araç haline gelmesine yol açtı. Bu büyüme, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştirdi. Tüketiciler, online alışveriş dolayısıyla yeni alışkanlıklar edindiler. Örneğin, sağlık ve hijyen ürünleri online olarak daha çok satın almaya başladı ve evde geçirilen zaman arttıkça ev eşyalarına olan talep de yükseldi. Aynı zamanda tüketicilerin mecburen de olsa, yeni markalar keşfetmesi söz konusu oldu. Yine online alışverişlerde dijital cüzdanlar, kredi kartları ve diğer dijital ödeme yöntemleri daha sık kullanılmaya başladı.

Sürecin Etkileri Devam Ediyor
Pandemi, iş dünyasından eğitime, tüketici alışkanlıklarından şehir alışkanlıklarına kadar pek çok alanda kalıcı değişikliklere sebep oldu.
Pandemiden sonra pek çok işletme ofis alanlarını azalttı ve evden çalışma ya da hibrid çalışmayla devam eden şirket sayısı çok fazla. Böylelikle iş seyahatleri azaldı, online toplantılar için dijital iletişim araçları kalıcı olarak benimsendi. Fiziksel alışveriş devam ediyor olsa da, online alışveriş alışkanlıklarının pek çoğu kalıcı oldu.
Pandemi sonrası şehir merkezlerindeki yoğunluk azaldı, banliyö ve kırsal alanlara olan ilgi arttı.
Online sağlık hizmetleri konusunda da vatandaş daha bilinçli oldu ve bu hizmetlerin kullanımı şu anda da devam ediyor.
Eğitim alanında da online eğitimler arttı, bu eğitimlere güven arttı. Kullanıcıların dijital becerileri arttı.
Kayıplar, özlemler, kalıcı sağlık sorunları, kalıcı ekonomik sorunlar kuşkusuz bu dönemin en önemli etkisiydi. Ancak bir yandan, bir şehir olarak değil, bir ülke olarak değil, tüm dünya olarak “durmak” bize iyi geldi. “Dünya büyük bir hızla akıyor, gelişiyor, değişiyor, ben yetişemiyorum” duygusundan uzaklaştık. Biz duruyorsak tüm dünya duruyordu. Bu ortak kader duygusu bir noktada iyi hissettirdi. Özellikle modern şehir hayatında yaşayanların koşturmacaları durdu. Hobilere yer açıldı. Sakinleşmeye yer açıldı. Belki uzun kahvaltılara, sohbetli akşam yemeklerine yer açıldı. Kitap okumaya, film izlemeye daha çok vakit vardı. Tüm süreç bir meditasyon gibiydi adeta. İlgilendiğimiz konulara odaklanmamız kolaylaştı. Pandemi süreci, karmaşıklık, belirsizlik ve kayıpla yaşamak demekti. Bir yanıt bulabilmek için derinlere inmemizi gerektirdi. İnsan doğasının manevi tarafı, bu yanıtın bir parçası olarak, çevremizdeki diğer insanlara ve içinde yaşadığımız dünyaya olduğu kadar kendi iç yaşamlarımıza da dikkat etmemizi istedi adeta.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2023 Mayıs’ında COVID-19’un acil durum aşamasının sona erdiğini ilan etmesinden bu yana farklı varyantlar, küresel savaşlar, iklim olayları, teknolojik sıkıntılar, terörist faaliyetler ve hatta mpox (maymun çiçeği) adı verilen uluslararası endişe yaratan yeni bir halk sağlığı acil durumu konuları global olarak gündeme taşındı. Yitirdiklerimizi saygıyla anarken, gelecek nesiller için pandemiyi hatırlamanın ve öğrenilenleri yansıtmanın uygun bir yolunu bulmak dileğiyle…
Pandemi Dönemi Trendleri
· Herkes evde ekmek yaptı.
· Birçok insan puzzle yapmaya başladı.
· Satın aldığımız her şeyi balkonda yıkadık.
· Kapıdan içeri girmeden önce kendimizi dezenfekte ettik.
· Aşı olduk.
· Ev içinde yürüme videoları izledik, adım attık, dans ettik.
· Tiktok videoları arttı.
· Herkes zoom toplantılarına katıldı.
· Hayatımıza maske girdi.
· Selam verirken sarılmak, öpüşmek azaldı/bitti. Yumrukları tokuşturma gibi yeni selamlaşma yolları türedi.
· Herkes instagram canlı yayını açtı ya da açılan yayınlara katıldı.
· Film festivalleri, tiyatrolar, sergiler, müzeler online bilet sattı, online olarak takip edildi
· “Eşimle tanıştım iyi biriymiş, bizim oğlanın gözleri maviymiş” gibi espriler türedi.
· Challenge modaları türedi.
· Kadınların saç dipleri geldi.
· Her kapı çaldığında bir kargo paketi geldi.
Melis Zararsız